简体中文
繁體中文
English
Pусский
日本語
ภาษาไทย
Tiếng Việt
Bahasa Indonesia
Español
हिन्दी
Filippiiniläinen
Français
Deutsch
Português
Türkçe
한국어
العربية
Özet:Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, en temel önceliklerinin enflasyonla mücadele olduğunu söyledi. Şimşek, "Programız başarılı bir şekilde işliyor. Programın olumlu yansımaları finansal göstergelerin ardından makro göstergelerde de görülmeye başlandı." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Birlikte Gelişmek: Sorumluluklar, Eylemler ve Çözümler” temasıyla İstanbul'da düzenlenen TRT World Forum 2023 kapsamında gerçekleştirilen “Küresel Ekonomiyi Yeniden Şekillendirmek” başlıklı oturumun açılışında konuştu.
Küreselleşmenin hız kesmesinin, artan korumacılığın, yaşlanan dünya nüfusunun, yüksek borçluluğun ve iklim değişikliğinin getirdiği problemlerin yeni bir çağın başlangıcını gösterdiğini anlatan Şimşek, bu problemlerin küresel büyüme ve küresel ticaret hacmi üzerinde gelecek 5 yılda olumsuz etkide bulunacağını söyledi.
Şimşek, ticaretin büyümenin motoru olduğunu ancak dünyanın birçok bölgesinde küresel ticarete yönelik kısıtlamalar uygulandığını dile getirdi.
Bakan Şimşek, dünyada artan yaşlılığın küresel büyümeye de olumsuz etkisinden bahsederek, Türkiye'nin bu alanda önemli bir avantaja sahip olduğunu, bu durumun da hizmet sektörüne ve turizme pozitif etki ettiğini bildirdi.
Küresel ekonomiyi olumsuz etkileyen problemler noktasında Türkiye'nin önemli avantajlara ve fırsatlara sahip olduğunu vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Jeopolitik konumumuz sayesinde dost ve yakın ülkelerden tedarikte en iyi adaylardan birisiyiz. Gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığımızda, güçlü bir büyüme performansı gösteriyoruz. Ayrıca bu performansı gösterirken, borçluluk seviyemizi de diğer ülkelere kıyasla da düşük tutmayı başardık. Dünya nüfusunun hızla yaşlandığı bir dönemde görece genç ve dinamik nüfus yapımız bizi diğer ülkelerden olumlu ayrıştırıyor.”
“TÜRKİYE CİDDİ BİR BÜYÜME POTANSİYELİ SUNUYOR”
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin coğrafi konumunun ülkeye sunduğu avantajlardan bahsederek, büyük bir üretici olan Türkiye'nin yakın ülkelerle bu özelliğini geliştirebileceğini söyledi.
Son 10 yılda Türkiye'nin büyüme performansına işaret eden Şimşek, Hindistan ve Çin haricindeki gelişmekte olan ülkelere göre birçok şeyi daha iyi yaptıklarını vurguladı.
Şimşek, erişilebilir bir pazar olan Türkiye'nin nüfusunun 18 AB ülkesinin toplamından daha fazla olduğunu kaydederek, “Eğer burada biz kendi evimizi düzene sokarsak hiçbir ülke Türkiye'yi bu kadar önemli bir güçken görmezden gelemez. Türkiye hala ciddi bir büyüme potansiyeli sunmaktadır. Fırsatlarımız var ancak avantaj sağlamak için daha fazla şey yapmamız gerekiyor.” diye konuştu.
“PROGRAMIMIZIN OLUMLU YANSIMALARI GÖRÜLMEYE BAŞLANDI”
Bakan Şimşek, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik programdan bahsederek, “2023 yılı bütçe açığının milli gelire oranla yüzde 6'nın altında olmasını bekliyoruz.” dedi.
Sahip oldukları fırsatlardan en iyi şekilde faydalanmak için kapsayıcı bir program uygulamaya başladıklarını vurgulayan Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
“Sürdürülebilir yüksek büyüme, kalıcı refah artışı ancak ve ancak fiyat istikrarı ile mümkündür. Bu sebeple en temel önceliğimiz enflasyonla mücadeledir. Programız başarılı bir şekilde işliyor. Programın olumlu yansımaları finansal göstergelerin ardından makro göstergelerde de görülmeye başlandı. Büyümede dengelenmeye doğru yol alırken cari açık düşüyor, enflasyonda ivme kaybı var ve rezervlerimiz artıyor. Enflasyondaki eğilim hakkında doğru bilgi veren yıllıklandırılmış çekirdek göstergeler hedeflerimiz ile uyumlu seyrediyor. Enflasyon ile mücadele bir süreç işidir, yıllık enflasyondaki düşüş 2024 yılı ortasından itibaren başlayacak.”
“ÜLKEMİZE YABANCI YATIRIMCI İLGİSİ ARTTI”
Bakan Şimşek, deprem harcamalarının bütçe dengesinde geçici bir bozulmaya yol açtığını belirterek, mali disiplini yeniden sağlayacak gelir ve harcama politikalarını uygulamaya aldıklarını söyledi.
Para ve maliye politikasındaki uygulamaların gelecek dönemde kapsamlı yapısal reformlarla destekleneceğini dile getiren Şimşek, şu açıklamalarda bulundu:
“Son dönemde ülkemize yönelik yabancı yatırımcı ilgisi arttı. Ocak-mayıs döneminde 2,9 milyar dolar çıkış olan portföy yatırımlarına, haziran-eylül döneminde 4,9 milyar dolar giriş oldu. Güncel veriler girişin devam ettiğini gösteriyor. Bankacılık sektörü ile banka dışı sektörün dış borç çevirme oranları yükseliyor. Düşen cari açık ve artan sermaye girişi ile rezervlerimiz de artmaya devam ediyor. Mayıs ayına göre brüt rezervler 42 milyar dolar yükseldi.”
Şimşek, cari açığın daralmaya devam ettiğini ve bu daralmanın süreceğini kaydederek, para politikasının daha işlevsel hale geldiğini, 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) düşüş eğilimini sürdürdüğünü, reytinglerdeki artışın devam edeceğini, bu gelişmelerin doğru yolda olduklarını gösterdiğini anlattı.
Feragatname:
Bu makaledeki görüşler yalnızca yazarın kişisel görüşlerini temsil eder ve bu platform için yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Bu platform, makale bilgilerinin doğruluğunu, eksiksizliğini ve güncelliğini garanti etmez ve makale bilgilerinin kullanılması veya bunlara güvenilmesinden kaynaklanan herhangi bir kayıptan sorumlu değildir.