简体中文
繁體中文
English
Pусский
日本語
ภาษาไทย
Tiếng Việt
Bahasa Indonesia
Español
हिन्दी
Filippiiniläinen
Français
Deutsch
Português
Türkçe
한국어
العربية
Özet:İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, aylık ortalama enflasyonun artık kısa vade için yüzde 1-1,5 aralığında tutulması gereken bir döneme girildiğini belirterek, "Önümüzdeki dönemin kısa ve orta vadeli hedefleri göz önüne alındığında, özel sektörün yanı sıra kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışlarının da ana trendle uyumlu olması gerekiyor." ifadesini kullandı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İTO'dan paylaşılan yazılı açıklamasında, dezenflasyon sürecinde kritik bir döneme girildiğini belirterek, enflasyonda hissedilir bir yavaşlama gerçekleştiğini vurguladı.
Önemli noktanın aylık enflasyonun ana trendinde görülen yavaşlama olduğuna dikkati çeken Avdagiç, “Yeni süreçte, kamu iradesiyle belirlenen fiyatların, bundan sonraki süreçte enflasyonun ana seyri üzerinde daha da belirleyici olacağı kanaatindeyiz. Zira, bundan sonraki aylarda yıllık enflasyonda 8-9 puanlık düşüşler değil, daha düşük oranlı inişler göreceğiz.” yorumunu yaptı.
Avdagiç, “Aylık ortalama enflasyonu artık kısa vade için yüzde 1-1,5 aralığında tutmamız gereken bir döneme giriyoruz. Bu yüzden de önümüzdeki dönemin kısa ve orta vadeli hedefleri göz önüne alındığında, özel sektörün yanı sıra kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışlarının da ana trendle uyumlu olması gerekiyor. Beklenti ve talebimiz, dezenflasyon sürecinde karşı karşıya kaldığımız zorlukların, enflasyonla mücadelede elde edeceğimiz başarıya değmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
“KUR MAKASINDAN KAYNAKLI SIKINTILARIN 2025-2026 VE 2027DE DEVAM EDECEĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Şekib Avdagiç, önceki hafta açıklanan Orta Vadeli Program'daki (OVP) hedeflerin yakalanmasının önemli ayaklarından birinin kur politikasının gerçekçi olmasıyla ilişkili olduğunu belirtti.
2025 sonrası kur ve enflasyon arasında bir korelasyon öngörülmüş olmakla beraber 2024 için öngörülen kurun, ihracatçıyı ve ihracata çalışan sektörleri ciddi şekilde zorlamaya devam edeceğini kaydeden Avdagiç, “Bir başka ifadeyle kur aleyhine açılan makastan kaynaklı sıkıntıların bu yılın genelinde, 2025-2026 ve 2027de de devam edeceğini görüyoruz. Aynı zamanda ithalat talebinde artışa yol açabilecek. Bu da cari denge üzerinde ilave risk oluşturabilecek. Buna azami derecede dikkat göstermek zorundayız. İhracata dayalı büyüme trendinin sağlıklı şekilde devam etmesi için en ivedi beklentimiz, kur ve enflasyon arasında zayıflayan korelasyonun sağlanmasıdır.” değerlendirmesini yaptı.
Ekonomide hedeflenen dengelenmede, reel sektörün ve KOBİlerin sağlığının da aynı hassasiyetle korunması gerektiğine inandıklarını ifade eden İTO Başkanı Avdagiç, Şunun altını bir kez daha çiziyoruz. Enflasyonla mücadele sürecinde üretim yapısının korunması ve güçlendirilmesi ihmal edilmemeli. Yaşadığımız yüksek enflasyonun aynı zamanda arz açığı kaynaklı olduğunu kabul ederek, üretim açığının ne pahasına olursa olsun daha fazla artmasına müsaade edemeyiz.
Dünya piyasalarıyla entegre olmuş Türkiye ekonomisinin üretim kaybına tahammül lüksü yok. Üretimin, aynı zamanda ihracat ve döviz geliri olduğu gerçeği, sıkı para politikasında da hassas bir terazi ihtiyacını gerektiriyor. açıklamasında bulundu.
“MAKİNE VE TEÇHİZAT YATIRIMLARI DİKKATLE TAKİP EDİLMELİ”
Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 2,5 büyüdüğünü hatırlatan Avdagiç, şunları kaydetti:
Büyüme verisinde dikkati çeken noktalardan biri, dezenflasyon programının hedeflediği üzere tüketimin sert şekilde daralmış olması. Sanayide ve yatırım harcamalarındaki daralma, bizim için üzerinde durulması gereken göstergelerdir. Deyim yerindeyse uyarıcı niteliktedir.
Bu yılın ilk çeyreğinde güçlü bir görünüm sergileyen yatırım harcamaları, ikinci çeyrekte makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 5,6 daralmanın etkisiyle, büyümeye 0,1 puan gibi oldukça düşük bir katkı verdi. Dolayısıyla yatırımlarda ivme kaybı ve özellikle makine ve teçhizat yatırımları dikkatle takip edilmeli. Türkiye hiçbir şartta büyüme dinamiklerinden feragat etmemeli.
“BATI'DA FAİZLERİN AŞAĞI YÖNLÜ EĞİLİMİNDEN DOĞACAK FIRSAT ALANLARINI KALICI OLARAK DEĞERLENDİRMELİYİZ”
Şekib Avdagiç, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrek itibarıyla 1,2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmasının önemli olduğunu, ikinci çeyrekte net ihracatın büyümeye 1,3 puanla pozitif katkı vermesini olumlu bulduklarını kaydetti. Avdagiç, yine iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payının artmasının da gelir dağılımındaki iyileşme adına önemli olduğunu bildirdi.
Küresel ekonomideki gelişmelerin Türkiye'ye etkilerine de değinen Avdagiç, dünyada enflasyonda düşüş eğiliminin sürdüğünü ve Batı ekonomilerinde faiz oranlarının aşağı yönlü bir eğilim izlediğini anlattı.
İTO Başkanı Avdagiç, “Bizim açımızdan bu gelişmelerin şöyle iyi bir yanı var. Hem dünyada faiz oranlarının aşağı çekilmesinin hem de Türkiyenin ana ihracat pazarlarında ekonomik aktivitenin iyileşmesinin, uygun maliyetli dış kaynak girişinde ve ihracatımız üzerinde olumlu etki yapmasını bekliyoruz. Buradan doğacak fırsat alanlarını kalıcı olarak değerlendirmeli ve kazanç hanesine yazmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Feragatname:
Bu makaledeki görüşler yalnızca yazarın kişisel görüşlerini temsil eder ve bu platform için yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Bu platform, makale bilgilerinin doğruluğunu, eksiksizliğini ve güncelliğini garanti etmez ve makale bilgilerinin kullanılması veya bunlara güvenilmesinden kaynaklanan herhangi bir kayıptan sorumlu değildir.